İçeriğe geç

Teşekkür almak için Matematik kaç olmalı ?

Teşekkür Almak İçin Matematik Kaç Olmalı?

Toplumda başarı, tanınma ve değer görme genellikle başarıyla ilişkilendirilir. Ancak, bu başarıya giden yolun engebeli olduğu yerler, kimi zaman toplumun farklı kesimlerinin sahip olduğu eşitsizlikler tarafından şekillendirilir. Bu yazıda, İstanbul sokaklarında, toplu taşımada, işyerlerinde ve çeşitli sosyal alanlarda gözlemlediğim sahneler üzerinden “Teşekkür almak için Matematik kaç olmalı?” sorusuna toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden bakacağım.

Toplumsal Cinsiyet ve Matematik Başarısı

Matematik, genellikle mantıklı ve soyut bir zeka gereksinimi olarak görülür. Fakat, toplumda kadın ve erkek arasındaki algılar, eğitimde ve iş yaşamında bu tür becerilerin nasıl değerlendirildiğini etkiler. Çalıştığım sivil toplum kuruluşunda, özellikle kadınlar için teknik alanlarda cesaretlendirici projelere katıldım. Ancak, bu projelere katılan kadınların çoğu, matematik gibi ‘erkek işi’ olarak görülen alanlarda daha az takdir edilirdi. Birçok kez, erkeklerin matematiksel başarıları daha kolay takdir edilirken, kadınların elde ettiği benzer başarılar yeterince ödüllendirilmedi. Bu durum, toplumsal cinsiyetin matematik gibi alanlardaki değerlendirme şeklimizi nasıl dönüştürdüğünü gösteriyor.

Örneğin, bir toplantıda, aynı projeye katkı sağlayan bir kadın ve bir erkek katılımcı vardı. Kadın daha sistematik ve yaratıcı bir çözüm önerse de, çözümünün değeri yeterince takdir edilmedi. Oysa erkek katılımcı, aynı öneriyi neredeyse birebir aynı şekilde sunduğunda, onun fikri “daha güçlü” olarak görüldü. Buradaki temel sorun, başarıyı takdir etmenin ve “teşekkür almanın” toplumsal cinsiyet temelli bir algıyla nasıl şekillendiği.

Çeşitlilik ve Matematiksel Başarı

Çeşitlilik, toplumun farklı gruplarını kapsayan bir kavram. Ancak, ne yazık ki çoğu zaman bu çeşitlilik, sosyal ve kültürel normlar tarafından sınırlanır. Eğitimde farklı geçmişlere sahip bireylerin matematiksel başarılarını takdir etmek için yeterli fırsat sunulmadığını gözlemliyorum. Birçok öğrenci, farklı sosyo-ekonomik gruplardan geldikleri için eğitimde eşit fırsatlara sahip olamayabiliyor. Okullarda, matematik derslerinde özellikle dezavantajlı gruplardan gelen öğrencilerin başarıları, bazen göz ardı ediliyor ya da yeterince ödüllendirilmiyor.

Bir otobüs yolculuğunda, yanımda bir grup öğrenci vardı. Konu, bir matematik yarışması hakkında dönüyordu. Öğrencilerden birisi, başarılarıyla ilgili konuştuğunda, diğer öğrenciler onun başarısını küçümsedi. Bu, sadece o öğrencinin başarısını yansıtmıyordu; aslında sistemin, bazı çocukların eğitimsel potansiyellerini nasıl sınırladığını gösteriyordu. O çocuk, doğru fırsatlar verilseydi belki de matematikle ilgili çok daha yüksek başarılar elde edebilirdi. Ama çeşitli sosyo-ekonomik engeller, bazen bu başarının önüne geçiyor.

Sosyal Adalet ve Matematik

Sosyal adalet, herkesin eşit fırsatlar ve haklar bulması gerektiği düşüncesine dayanır. Ancak, bazı grupların bu eşit fırsatları elde etmesi oldukça zorlayıcı olabilir. İşyerinde ya da okulda, matematiksel başarıların nasıl takdir edildiğine dair bir başka örnek, farklı etnik gruplara mensup bireylerin başarılarının görünürlük kazanma oranıdır. Bu gruplar, bazen yetenekli olmalarına rağmen, genellikle başarıları ikinci plana atılır. İstanbul’un farklı mahallelerinde, eğitimde fırsat eşitsizliklerini gördüm. Bu fırsat eşitsizlikleri, sadece maddi durumla değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel algılarla da şekilleniyor.

Bir sokak röportajında, matematiksel başarıları hakkında konuşan farklı etnik kökenlerden gelen gençlerle sohbet etme fırsatım oldu. Birinin başarıları, diğerine göre çok daha az takdir ediliyordu. Matematiksel zeka, genellikle bazı kesimlerde daha çok ödüllendiriliyordu, ancak bu ödüller, toplumsal eşitsizliklerin hala ne kadar derin olduğunun bir yansımasıydı.

Günlük Hayatta Teşekkür Almak İçin Matematik

Günlük yaşamda, teşekkür almak için gereken matematiksel başarılar aslında çok daha basittir. Herkesin matematikle ilişkisi farklıdır. Kimisi, evdeki bütçesini düzenlerken karmaşık hesaplamalar yapar; kimisi ise bir soruyu çözerken hemen takdir toplar. Ancak matematiksel başarıları takdir eden bir sistemin eksikliği, toplumsal eşitsizliklerin bir yansımasıdır. Sosyal adalet, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve fırsat eşitliği gibi kavramlar, bu başarıları doğru bir şekilde değerlendirmek için kritik öneme sahiptir.

Özetle, teşekkür almak için matematik kaç olmalı sorusu sadece bireysel başarılarla değil, aynı zamanda toplumsal dinamiklerle de bağlantılıdır. Başarı, herkese eşit şekilde dağıtılmalı ve farklı toplumsal gruplara, cinsiyetlere ve geçmişlere sahip olanların katkıları doğru bir şekilde takdir edilmelidir. Bu yazıda, sokakta gördüğüm, yaşadığım deneyimlerden yola çıkarak matematiksel başarıların toplumdaki yeri ve nasıl takdir edilmesi gerektiği üzerine düşüncelerimi paylaştım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://tulipbetgiris.org/elexbett.net